
Maraş Dondurmasının Tarihçesi: Yüzyılları Aşan Lezzet
Kahramanmaraş denildiğinde akla gelen ilk şey hiç şüphesiz Maraş dondurmasıdır. Sert dokusu, keçi sütü ve salep ile hazırlanan bu eşsiz tat, yalnızca Türkiye’de değil, dünyada da büyük bir üne sahiptir. Ancak bu lezzetin geçmişi düşündüğünüzden çok daha eskiye dayanır.
Osmanlı döneminde Maraş dondurması, “salepli karsambaç” adıyla bilinirdi. Yaz aylarında serinlemek için kullanılan kar ve buz, salep ile birleşerek farklı bir tat ortaya çıkarıyordu. Zamanla bu tarif gelişti, bölgenin dağlarında yetişen yabani orkide köklerinden elde edilen salep ve Ahir Dağı eteklerinde beslenen keçilerin sütüyle birleşti. Böylece bugün bildiğimiz Maraş dondurmasının temeli atılmış oldu.
Efsaneye göre bu keşfin öncülerinden biri de Maraşlı Osman Ağa’dır. Osman Ağa, keçi sütünü ve salebi bir araya getirerek bugünkü dövme dondurmanın ilk örneklerini hazırlamış, bu lezzeti çevresine tanıtmıştır. Onun sayesinde Maraş dondurması kısa sürede halk arasında yayılmış ve ünü Osmanlı sarayına kadar ulaşmıştır.
Dövme tekniği sayesinde yoğun ve sakız gibi uzayan kıvam kazanan Maraş dondurması, bıçakla kesilebilmesiyle de diğer dondurmalardan ayrılır. Günümüzde bu özellik, hem ustalığın hem de geleneğin bir simgesi olarak sürdürülmektedir.
Bugün Maraş dondurması sadece bir tatlı değil, aynı zamanda Kahramanmaraş’ın kültürel mirası ve Türkiye’nin dünyaya açılan lezzet elçisidir. Fuarlar, festivaller ve uluslararası tanıtımlarla ünü her geçen gün büyümektedir.
Bul46 olarak biz de, Maraş dondurmasının tarihçesini yaşatmanın ve tanıtmanın, şehrin turizmi ve gastronomisi için büyük bir değer olduğuna inanıyoruz. Çünkü Maraş dondurması, yüzyıllardır süregelen bir geleneğin damakta kalan en tatlı izidir.